22 Temmuz 2012 Pazar

UKISS RÖPORTAJLARI-2

Fark ettim ki bulduğum röportajların çoğu Japonya'dan, bu da UKISS'in Kore'de nasıl görmezden gelindiğinin acı kanıtlarından biri. Her neyse, çeviri hatalarım için özür dilememe gerek var mı bilmiyorum, hatasız kul olmaz sonuçta. :D Ve uzatmadan sizleri bir röportajla daha başbaşa bırakıyorum, keyifli okumalar. 


 U-KISS Oricon Special Interview, 12.03.03 





――Çıkışınızı yapalı 2 ay oldu, Japonya’ya adapte olabildiniz mi? 


 Everyone:Tam olarak değil! 


Hoon: Çok meşgul olduğumuzdan buna vakit bulamıyoruz. 


Soohyun: Fakat ben Don Quijote’ye gittim. Orda pek çok ilginç şey var. 


Kevin: Mağazaların 24 saat açık olması çok iyi, sıklıkla yiyecek alıyorum. 


Hoon: Ev eşyaları da var ayrıca, yastık ve askı gibi şeyler. ( lol ) 


Soohyun: Ve tekerlekler. (?) Sadece dalga geçiyorum herkesin eğlenmesi için. 


―― Ama fanların sizi görmesi kötü bir şey değil mi? 


Hoon: Hayır, henüz bizi bulamadılar.


――――Peki, bu bahar hangi tarzı denemek istiyorsunuz? 


Hoon: Belimden yukarısı çıplak olacak, kaslarımı göstereceğim. ( Dayak istiyorsun galiba Hoon. >__<) 


――Eeh?  


Hoon: Şakaydı. (laugh) Baharda sıcak olmak istiyoruz, yazın ise havalı. Siyah ve beyaz renkler birlikte karizmatik. Ben ayrıca fazla süslü dizayn edilmiş gümüş aksesuarlar da denemek istiyorum. 


Kiseop: Monoton olmayı her zaman seviyorum. Basit bir hava veren jeanler ve beyaz bir shirt ve ceket giymek istiyorum.
  

Kevin: Ben de Kiseop gibi tshirtler ve jeanler giymeyi seviyorum. Bahar olduğundan hoş mavi bir shirt ve fötr bir şapka veya sevimli hasır bir şapka takmak istiyorum. 


Soohyun: Ben de şapkanın baharda kullanılacak parçalardan olduğunu düşünüyorum. Trench coat ve dar bir jeanle birleştirirseniz oldukça havalı olacaktır. 


Eli: Jean ve tshirt gibi basit kıyafetleri seviyorum, bunları havalı bir kemer ve aksesuarlarla da tamamlayabilirsiniz. Bu aralar gümüş metal bir saat istiyorum. 


AJ: Ben bir One Piece bağımlısıyım, bu yüzden Luffy gibi giyinmek istiyorum. Tüm yaz için, mavi tonlarında dar ve uzun tshirtler, kısa pantolonlar ve çorapsız giyilmiş ayakkabılar. Havalı bir görünüş için de hasır bir şapka takmak istiyorum. ( Az daha uzatsalarmış bir Hakan ya da İvana moduna girecektim vallahi. ) 


―― Yeni şarkınız Forbidden Love, şarkıyla ilgili ilk izleniminiz neydi? 


Soohyun: Güçlü ve seksi bir imajı olduğunu düşündüm. Dans ve yüz ifadeleri de seksi bir imaj sağlıyorlar. 


Eli: Nakarattaki vücudunuzu salladığınız kısım gerçekten özel bir dans. 


Kiseop: Bu seksi dansı ilk yaptığımda utanmıştım. 


Dongho: Hızlı ritmler ve dans yüzünden oldukça eğlenceliydi. Sözler bir sürü nüans ve canlı kısım içeriyor, siz de biliyorsunuz, böylece anlam daha ilginç hale gelmiyor mu?


―― Forbidden Love’ın sözlerinin şok edici bir içeriği var. Siz böyle bir aşkı arzu eder miydiniz? 


Soohyun: Havalı bir şarkı ama aslında, bu tarz aşklar popüler olduğundan sorun yok. 


Hoon: Fakat burada ilginç bir şeyler yok mu… bir heyecan? 


Eli: Hayır, ilk başta aşk heyecan vericidir fakat zaman geçtikçe acı verici olur. Hepsinden öte normal aşk en iyisi. ( İlişki uzmanı Eli. )


―― Üyeler içinden kim aşık olmak için tehlikeli? 


Hoon: Bence Kevin. 


AJ: Bence de. 


Hoon: Çünkü o gerçekten çok iyi kalpli, tüm kızlar ondan hoşlanır. 


Kevin: Sanırım öyle. Ama eğer kötü bir kız olursa bu iyi olmaz. (laughs) 


Hoon: Soohyun da tehlikeli çünkü o güçlü bir adam. Güçlü sevgisini tehlikeli bir şekilde ortaya çıkaracaktır. 


Soohyun: Utanç verici! Böyle bir şey yapmam.   



―― Yeni şarkı ilk albümünüzle aynı anda çıktı. İçerikte neler var? 


Soohyun: Bu sefer temamız pek çok farklı müzikten oluşuyor. Debut şarkımız Tick Tack ve şimdi Forbidden Love bizim güçlü ve seksi yanımızı gösterirken, diğer şarkılar erkeksi-romantik yanımızı gösteriyor. Danstan çok vokal ağırlıklı şarkılar, bence böylece insanlar bizim işimizdeki çeşitlilikle eğlenebilecekler.


――Önereceğiniz favori şarkınız? 


Kiseop: Albümün ana şarkısı A Shared Dream. Balladları gerçekten seviyorum ve bu şarkı da dansla birlikte size rahatlatıcı hisler veriyor.
  

Hoon: Hatta klip için Kevin suyun içine bile dalmıştı.
  

Kevin:  Bu sahne gerçekten zordu! Nerdeyse her gün saat 3’ten sabah kadar suyun altındaydım.
  

Eli: Show Me Your Smile’ı öneririm. Çünkü çok neşeli ve canlı bir şarkı,  dinleyen insanlar yaşadıklarını hissedecekler. Bu şarkıyı en kısa zamanda konserde söylemek istiyorum.


―― Bazı Korece şarkıların Japonca versiyonlarını da yaptınız. Japonca halleri de iyi mi? Japonca versiyonlarında daha iyi olan yönleri var mı? 


Soohyun: Korece şarkılar çok güçlü ve agresif, fakat Japonca da güzel gidiyor. Japonca’nın güçlü bir telaffuzu var her bir kelimenin bir sürü aksanı var, melodiler ritimlere uyuyor. Korece söylemek daha kolay olsa bile Japonca’da anlamın adam akıllı anlaşılması için şarkılarımıza duygularımızı da koyuyoruz. Kısacası, Japon fanlarımızın bu Japonca versiyonları dinlemesini istiyorum. 


Kiseop: Bu sefer sadece güçlü ritmler duyulmasını istemiyorum, albümdeki balladlar da UKISS’in yumuşak ve kibar yanını gösteriyor.


――Bu arada, her birinizin kişisel gücü güçlü olmak mı? Ya da arkadaş canlısı olmak? 


Hoon: Biz bu ikisine de sahibiz fakat… her neyse,  herkes samimi mi? 


Soohyun: Tüm üyeler birbirleriyle gerçekten haşır neşir. Bizim birbirimize karşı tavırlarımız oldukça iyi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder